Sağlık & Güzellik – Xint Blog

Zihne ve Vücuda zinde dokunuş: Yoga

admin — Fri, 19 Nov 2021 10:41:18 +0000

Zihne ve Vücuda Zinde Dokunuş: Yoga

Bir yılı aşkın zamandır yaşadığımız covid süreciyle birlikte spor hayatımızda daha da aktif rol alıyor. Özellikle evde spor yapmayı öğrenebileceğimiz bu dönemde uzmanlar günde ayrılan 15-20 dakika hareketin vücudumuzu zinde hissettirirken beraberinde ruhsal olarak da iyileşme sağladığını belirtiyor.

Yoga, zihnin, hislerin, nefesin, iç ve dış dünyayı aynı anda derinlemesine keşfetmenin, bedenin tüm hücrelerce algılanmasının anahtarı olarak gösteriliyor. Kendini dinlemek ve dolayısıyla iç yolculuğun keşfi tam da yogayla başlıyor. Tek ihtiyaç duyduğun çıplak ayakla hissedilen zemin, rahat hareket etmeye imkan verecek kıyafetler ve sadece konsantre olmak. Doğa ve bedenin ekseninde yapılan bu yolculuk gündelik yaşamın streslerinden uzak ve daha pozitif bir bakış açısı sunuyor.

Uzmanların ivedilikle önerdiği yoganın en bilinen faydaları şöyle özetlenebilir:

Esneklik ve denge
Omurga ve kas gücünü artırma
Hareket esnekliği kabiliyeti Dinlenme, dinginlik ve stres kontrolü
Duygusal açıdan dengelenme ve kendini anlama Uyku kalitesini artırma
Kronik ağrıları azaltma

Beden ve Ruhunu Doğada Dinle !

Doğanın insan yaşamı üzerinde yarattığı pozitif enerjinin değerini biliyoruz. Açık havada çıplak ayakla temas kurulan toprak ve çimen vücudun stresini ve negatif enerjilerini alarak, evren ve iç dünyan arasında kurduğun bağı destekleyecektir. Nerde olursanız olun doğanın seslerini dinlerken derin nefes alarak, zemini, güneşi, hava dolaşımını hissederek zihninizi serbest bırakabilirsiniz. Uzmanlar tam da bu noktada dinginleşebilmekten bahsediyor. Açık havada bedenin farklı yerlerinde hissedilen farklı sıcaklık dengeleri duyuları ve hissiyatı geliştiriyor. Ten dokusu ısınırken ayakların üşüyebilir ancak, bu sayede bedeni hissetme yolculuğu derinleşiyor. Doğa kokusu bu yolculuğu büsbütün kusursuz bir deneyime dönüştürüyor. Böylesine derin ve bütünsel bir iç dünya ve evren yolculuğu hangimize iyi gelmez ki?

En Trend Makyaj Önerileri

admin — Fri, 19 Nov 2021 07:05:14 +0000

Makyaj hiç şüphesiz az ya da çok her kadının hayatında. Detaylara gerek kalmaksızın bir kaç dokunuşla istediğin görünüme zahmetsizce kavuşabilirsin. Her sezon moda sektöründe yenilikler yaşanırken, makyaj stilleri de bu akımlardan nasibini alıyor. Moda ve trendin nabzını tutan defileler, makyaj tüyolarını da içerisinde barındırır nitelikte. Dünya markaları koleksiyona ve hikayesine paralel bir makyaj stili uygularken, yer yer bu stiller podyumdan çıkarak caddelerde de kendini gösteriyor. Defilelerin sıkı takipçileri, makyaj stillerinide yaşamalarına uygulamakta gecikmiyor hatta oldukça başarılı görünümlere imza atıyorlar. Mevcut kış ve gelecek 2020 yaz sezonu için makyaj stillerini inceledik..

Suluboya Göz Makyajı

Göz kapakları üzerinde uygulanan bu makyajda gerçek bir suluboya resmine şahit oluyoruz desek yanlış olmaz. İnce bir boya fırçası kullanılarak gerçekleştirilen uygulamada desenlere atıfta bulunularak gerçek bir bütünlük oluşturuluyor. Bu makyaj stili sokakta rastlayabileceklerimizden olmamakla birlikte biraz zaman ve işin ustası olmayı gerektiriyor. Ancak yine de küçük denemeler yapabilir, göz kapaklarınızda belki bir çiçek, belki bulutlar ve hatta belki de gün batımını…

Taşlı Göz Makyajı

Turuncu Göz Makyajı

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi en sevilen yaz renklerinden olan turuncu, göz kapaklarında kendini gösteriyor. Oldukça iddialı olan bu renk geçtiğimiz yaz yoğun bir şekilde karşımıza çıkmıştı. Kış mevsiminde yerini biraz toprak tonlarına bırakmış olsa da İlkbahar – yaz defilelerindeki özgür kullanımı iddiasını sürdüreceğini gösteriyor.

Sade Göz Makyajı – Kırmızı Ruj

Her yıl gözde olan bu makyaj stili mevcut sezonda etkisini gerek defilelerde gerekse sokakta kendisini gösterirken, ileriki zamanlarda da yerini koruyacak gibi duruyor. Uygulanma şekli ise oldukça kolay. Gözler, yanaklar kapatıcı ve aydınlatıcı ile sadeleştirilirken, dudaklar renkli tonlarla iri gösterilerek ön planda tutuluyor. Bu makyaj stili sade ve aynı zamanda seksi bir görünümün kapılarını açıyor.

Pırıltılı Göz Farı

Bazı makyaj uygulamaları hiçbir iddiaya gerek bırakmaksızın bayrağı elinde tutacak kadar ihtişamlı olabiliyor. Simli göz farları da bu uygulamalardan en iddialısı diyebiliriz. Sokakta, caddelerde çok sık karşılaşamayacak olsakta bazı modacılar bu iddiayı koleksiyonları ile birlikte podyuma cesurca taşıdı. Deniz renkleriyle uzun ve çekik uygulanan göz farı denimlerle gerçekten muhteşem duruyor.

Makyajsız Makyajlı

Bu yıl belki de hiç olmadığı kadar doğallığa dönüş yaşıyoruz. Geçtiğimiz bir yıl ve önümüzdeki sezonlarda da makyajsız doğal bir görünüm oldukça gözde. Doğallık derken küçük uygulamalarla elde edilecek doğal ve bakımlı görünüm bu trendi daha doğru açıklayabilir. Bakımlı cilt aslında bu makyajın olmazsa olmazı. Bu durumun çıkış noktasının sahip olduklarınla çok mutlu olmak olduğunu düşünürsek, her kadına özel ve güzel hissettirecek gibi görünüyor. Pürüzsüz temiz bir cilt, naturel makyaj tonları, hafif bir pudra ve dudak parlatıcısı doğal ve güzel olmaya adaysın.

Nude Pastel Makyaj

Peri masallarını andıran bu makyajda dikkat çekici eyeliner, pembe allıklar ve pastel renkli göz farı . Bu makyajın son dokunuşlarını nude tonlarında bir rujla yapabilirisiniz.

Formda ve Zinde

admin — Thu, 18 Nov 2021 14:50:40 +0000

Dolu dolu bir yaz tatilini geride bıraktık. Tatil dönemleri genellikle bol menülü sofralardan geçiyor. Yılın her döneminde form tutmak bir düzen haline gelse de uzun tatillerde bu çokta mümkün olmayabilir. Hamur işlerinden kızartmalara, tatlılardan, asitli ve bol kalorili içeceklere, et yemeklerinden, düzensiz uyku ve hareketsizliğe kadar tüm rutin farklılaşıyor.

Dolayısıyla yaz mevsiminden sonbahara geçişte tartıda bir kaç kilo fazla görmek çok olası bir ihtimal. Bazen rutin yaşama dönüş kendiliğinden düzene girmenize yardımcı olabilir. Tatil alışkanlıklarını geride bırakırken zorlananlardan ancak acilen form tutmak isteyenlerdenseniz bildiğimiz ancak zamanla unuttuğumuz bir kaç bilgiyi hatırlamakta fayda var. Alınan kilolar düzenli bir programla açlık hissi olmadan ve sadece bir kaç detaya dikkat ederek rahatça ve zamanla verilebilir.

Beslenme uzmanlarının detoks için her zaman ve yoğunlukla dikkat çektikleri konu bol su tüketimi. Vücutta biriken toksinlerden arınmak için günde 2,5 – 3 litre su mutlaka listenin başında olmalı. Bol suyun yanı sıra çeşitli bitkisel çaylarla detoks sürecinde hem keyifli hem de çeşitli damak tadı yaratabilirsiniz. Bu dönemde yapılacak en doğru adım asitli ve şekerli içeceklerden olabildiğince uzaklaşmaktır. Zaman zaman bal ,tarçın ya da zencefille tatlandırılmış yeşil çay ve kiraz sapı çayı bu yolda en iyi destekçiniz olabilir. Bol bol tüketilecek meyve ve sebze bu sü-reçte önemli bir diğer unsur. Çeşitli salatalar, şeker oranı az olan meyveler, zey-tinyağlı ya da haşlanmış sebze, tavuk , balık gibi oldukça çeşitli bir menü cesaret vermeye yeter de artar nitelikte. Bol lifli gıdalar sindirim sistemini de rahatlattığından dolayı kendinizi daha hafif ve zinde hissetmenizi sağlayacaktır. Yoğurt ya da yoğurdun en keyifli hali olan cacık ara öğünler için iyi bir alternatif olabilir. Detoks döneminde baklagiller ve bol tahıllı ekmeklerden uzak durmanız gerekebilir.

Detoks sürecinde menülerin evde oluşturulması kalori ve damak tadı kontrolünü elinizde tutmanızı sağlar. Çok zorunlu ise kesinlikle fast food restoranlarından uzak durarak, ev yemekleri olan mekanlar tercih edilebilir. Tatil sonrasında alınan bir kaç kiloyu vermek ve daha zinde hissetmek adına sporu günlük plana dahil edebilirsiniz. Hafif tempolu sabah yürüyüşleri güne keyifli bir başlangıç için en iyi seçenekler arasında görünüyor

Neyi, ne zaman, ne kadar yiyelim..

admin — Thu, 18 Nov 2021 13:57:35 +0000

Kıyafetler içerisinde güzel görünmenin yegane yolu fit bir vücuttan geçerken, durağan bir hayat, iş yaşamı, yaş aralığı, hamilelik, duygusal değişkenler kilo dengesini sürekli etkiliyor. Yeme içme dengesini kurarak hedeflenilen kiloyu korumak ya da kilo vermek aslında çok ta zor değil. Peki Ramazan ayında kilo almamak için ne yapılmalıdır?

Ramazan ayında kilo dengesini nasıl koruyabiliriz?

Beslenme tipi ile saatlerinin değişmesi ve hareketin azalması nedeniyle Ramazan ayında kilo almak kaçınılmaz hale geliyor. Ancak uzmanların önerdiği dengeli beslenme yöntemiyle şişmanlamak bir yana, kilo bile verilebiliyor. Az ama sık yemeği ve iftar ile sahur öğünlerini 3-4 öğüne paylaştırmanın, oruç tutarken kilo almamak için öncelikle dengeli beslenmenin ve besin değeri yüksek olan kaliteli besinlerin önemine değiniyor. Beslenme 1 bardak su ve iftariyeliklerle başladıktan sonra bir kâse çorba içip ara verilmeli; daha sonra hafif bir sebze yemeği, ızgara et, yoğurt ve salata ile devam edilip sahura kadar bol su içilmeli ve meyve yenmeli.

Diyetisyenler ise ideal sahur yemeğinin reçel, bal, domates, peynir ve 2-3 dilim ekmek veya az yağlı börek, pilav ya da makarna ile hoşaf veya taze meyve suyunun olduğunu belirtmektedir.

Ramazan İçin Diyet Önerileri

Eğer “Bir kaç kilo fazlam var ya da aman kilo almayayım.” diyenlerdenseniz, bir uzmana danışarak hem kilonuzu hem de sağlığınızı Ramazan ayında da kontrol altında tutabilirsiniz.

Günde iki öğün vitamin ihtiyacının karşılanması açısından oldukça önemli olduğu için sahur ve iftar önerilerimize göz atabilirsiniz. Sahur öğününde peynir, yumurta, zeytin, söğüş salata, ekmek ya da bol yumurtalı bir menemen hem vücudun ihtiyacı olan vitamini sağlayacak hem de tok tutacaktır. Eğer sıcak yemek çeşitleri düşünülecekse makarna, kırmızı ya da beyaz et ve komposto seçenekler içerisinde olabilir.

İftarın olmazsa olmazı çorba başlangıç olarak düşünülürse, kontrollü bir şekilde tüketile-cek tavuk ya da balık, sebze yemeği, yoğurt, salata, ekmek menü dahilinde tutulabilecek alternatifler arasında.

L’Oréal Paris x Balmain İş Birliği

admin — Thu, 18 Nov 2021 07:33:34 +0000

Loreal Grup, Balmain Moda evi ile güçlerini birleştirdiler, birlikte bir ruj koleksiyonuna imza attılar. Loreal Paris Colour Rich, Eylül Paris Moda haftasında 2018 Balmain defilesinde görücüye çıkacak. Balmain’in dahi çocuğu Olivier Rousteing “ Tüm dünyadaki kadınlara ulaşabilecek olmanın mutluluğunu taşıyoruz.” Açıklamasıyla her kesime hitap edecekleri müjdesini verdi. Rousteing’in yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı üzere koleksiyon, ipeksi dokusu, kolay kullanımı ve alışılmışın dışındaki renk setiyle karşımıza çıkacak. Balmain ‘in tasarımcısı Rousteing’in açıklamasının en can alıcı kısmı ise nesiller boyu aktarılacak türden; “ Bir ruj yaratmak kıyafet tasarlamaya benzer, giydiğiniz renk sizin zırhınız, bir iletişim aracı veya bir davetiye olabilir.”

Koleksiyonun; Tribe Glamazone, Tribe Rock ve Tribe Couture olmak üzere üç ana temaya ayrılıyor. bu üç tema model ordusunun seçtiği Balmain renklerinden ilham alınarak yapılmıştır. Lara Stone ateş kırmızısını tercih ederken, kendisini bir amazon kadını olarak tanımlayan Ysaunn Brito timsah yeşilini, Seul doğumlu Soo Joo Park ise Freedom adını taşıyan parlak mor rengi aykırı ve eklektik tarzını yansıttığı için seçmiş. Moda dünyasında farkını tüm dünyaya kanıtlayan Balmain rujlarında da çizgisini bozmuyor. Yeşil, mavi ve siyah tonlarına ağırlık verdiği koleksiyonuyla farklılığı ve mükemmelliğini devam ettiriyor. Tarafımızca rujlar ile ilgili izlenimimiz ise; cilt yapısına göre kalitesinden ödün vermemiş ancak renklerin kullanılabilirliği açısından favorimiz Soo Joo Park’ın ilhamıyla parlak mor rengini taşıyan Freedom rengi. Ancak önemle belirtmemiz gerekiyor ki; tercih edeceğiniz renkleri cilt tonunuza uygun olarak, deneyerek seçmeniz gerekiyor.

Fenty Beauty’nin Son Güzellik Hamlesi !

admin — Thu, 18 Nov 2021 07:22:55 +0000

Detoks

admin — Thu, 18 Nov 2021 07:12:49 +0000

Gabfoods

admin — Wed, 17 Nov 2021 06:45:30 +0000

Antigravity : Yoga

admin — Wed, 17 Nov 2021 06:27:46 +0000